06.10.2017

İl Müftümüz Yusuf Doğan, Gölcük ve İzmit İlçeleri’nde Konferans Verdi

Kocaeli İl Müftüsü Yusuf Doğan, Gölcük Belediyesi Kongre Merkezi Salonunda düzenlenen "Camiler ve Din Görevlileri Haftası" programına katıldı.

 Gölcük İlçe Müftülüğü’nce düzenlenen programa Gölcük Kaymakamı Mustafa Altıntaş, İlçe Jandarma Komutanı  Burçak Kırca, İl Müftü Yardımcısı Burhan Bilgin, Kartepe ilçe Müftüsü Mustafa Nurgün, Başiskele İlçe Müftüsü Abdülsamet Erkul, Din Görevlileri ve vatandaşlarımız katıldı.

İlçe Müftüsü Mehmet Yazıcı açılış konuşmasında Camiiler ve Din Görevlileri Haftası hakkında bilgiler verdi. 

İlçe Kaymakamı Mustafa Altıntaş Cami ve Din Görevliliğinin öneminden bahsetti. Daha sonra  İl Müftümüz Yusuf Doğan, “Cami, şehir ve medeniyet” konulu konferans verdi.

İzmit İlçe Müftülüğü tarafından İl Müftülüğü konferans salonunda düzenlenen programda da İlçe Müftüsü Musa Bilgiç açılış konuşmasını yaptı. Bilgiç, “Tüm din görevlilerimizin “2017 Camiler ve Din Görevlileri” haftasını kutlayarak, yapmış oldukları bu kutsal görevi ilçemizin en ücra köşesine kadar taşımaları noktasında kendilerine güven duyduklarını ifade etti ”.

Konferanslarında il müftümüz Doğan ”İslâm dinini tarihsel, sosyolojik, kültürel, siyasal ve ekonomik boyutlarıyla doğru anlamanın yolu, İslâm şehirlerini ve İslâm medeniyetini, daha doğrusu Müslümanların şehir ve medeniyet mantığını anlamaktan geçer, diyerek sözlerine şöyle devam etti : “İslâm’da din, şehir (Medine) ve medeniyet birbirinden ayrılmaz bir üçlüyü oluştururlar. Şehir, medeniyetin kalbidir; medeniyetin tohumları şehirlerde atılır, filizlenir ve medeniyet olarak şekillenir. Medeniyetin ruhu da kalıbı da şehirde tekevvün eder, dallanıp budaklanır, gelişir. Şehir olmadan medeniyetten söz edilemez. “Medine” olmadan “medeniyet” olmaz. Medeniyetin yolu “Medine’den, şehirden geçer. “Din” de “Medine’nin, şehrin kalbidir; din olmadan Medine olmaz, medeniyet olmaz. Bu, tersinden de doğrudur. Medeniyet olmadan Medine, Medine olmadan da Din kaim olmaz. O sebeple “İlâhî Din’in merkezidir, büyük şehirler”. Cami, toplumun kalbidir. Oraya dokunulmaz. Caminin aldığı bir yara, kalbin aldığı bir yaradan farksızdır. Bir emme-basma tulumba gibi halkın içinden müminleri toplar, sonra onları yine yerine dağıtır. Böylece halkın imanı tazelenir ve her zaman dipdiri kalır. Peygamber zamanında Cami, hayatın merkeziydi. Bugün ise Camiler hayatın çok kıyısında kalmışlardır. Camilerimiz, toplumun en kutlu ve en canlı müesseseleri olduğu zamanlar, dünyanın en üstün toplumu idik. Camiyi hayattan sürmeye başladık başlayalı, adeta ilahî bir ceza olarak, biz de hayattan sürülmeye başladık. CAMİ, İslam toplumunun yaşayışında bütün hayat faaliyetlerinin açıldığı bir kaynaktır, temel müessesedir. Cami sadece ibadet yeri değil, hayatı ibadete dönüştüren yerdir.” diyerek sözlerini bitirdi ve  tüm görevlilerimizin haftasını kutladı.

Konferansa katılan din görevlilerimize ve katılımcı misafirlere çeşitli ikramlar yapılarak konferans sona erdi.