24.09.2020

EDEP VE HAYA MÜ’MİNİN ZİNETİDİR

 

EDEP VE HAYA MÜ’MİNİN ZİNETİDİR

Yüce Allah (c.c.) insanı, varlıkların en şereflisi olarak yaratmış, ona hem iyilik yapma, hem de kötülük işleme kabiliyetini vererek iradesinde serbest bırakmıştır. İnsan da tercihini ya iyilikten-hayırdan yana kullanarak şeref ve itibarını koruyup artıracak, ya da nefsinin arzularına yenik düşerek onur ve şerefini kaybedecektir. Rabbimiz, her türlü sapıklıktan ve yanlış yollardan kendimizi muhafaza etmemiz için rehber olarak Kur’an’ı Kerim’i, örnek olarak da sevgili Peygamberimizi göndermiştir. İşte insanın değer ve şerefini koruması bu iki ilahi rehbere uyması, edep ve haya elbisesini ömür boyu bir ziynet eşyası olarak kuşanması İle mümkündür.

Üzülerek belirtelim ki, günümüzde yüz kızartıcı olaylara şahit oluyoruz. Ahlak dışı söz ve davranışlar, cinsel saldırı ve tacizler, müslümana hiç de yakışmayan hal ve haberler neredeyse gündemden düşmüyor. Bizi bizden daha iyi tanıyan, zaaf yönlerimizi, şeytanın bize musallat olacağını bilen Rabbimiz bu tehlikelere karşı bizleri uyarmıştır. Mesela dini ölçülere göre erkek ve kadının giyinip kuşanması, gözlerini haramdan sakınması, söz ve davranışlarda edep terbiye ve ahlak kurallarına uymamızı emretmiş, aksi taktirde sonucun felaket olacağını bildirmiştir.

Ne var ki, günümüz insanı ve özellikle gençlerimiz sözüm ona özgürlük ya da çağdaş yaşam adına hiçbir ahlaki kural, dini ve milli değer tanımadan moda ve özenti kurbanı olarak yaşamakta, yaşatılmaktadır. Ne acıdır ki kendileri de bu şekilde mutlu olacaklarına kandırılmışlardır. Heyhat!? Gerçek odur ki, şehevi arzuların esiri olmuş böyle bir yaşantı insanın sadece onur ve şerefini kaybettirmekle kalmaz, sağlığının bozulmasına ve aile huzurunun tükenmesine yol açar. Şunu unutmayalım ki, kadın olsun erkek olsun, yaşlı olsun genç olsun insanın mutluluğu, şeref ve onuru ancak doğruluk ve dürüstlükle, İslami ve insani ölçülere göre yaşamasıyla mümkündür.

Bu hususta anne-babaya ve eğitimcilere büyük görevler düşmektedir. En azından yavrularımıza ve gençlerimize güzel örnek olabiliriz. Onları sokağa terk etmeyelim, edep ve terbiyeden uzak sosyal medyanın ateşine atmayalım.

Mevlana hazretleri Mesnevi eserinde ne güzel demiş;

“Edep bir tac imiş nur-i Hüda’dan

Giy ol tacı emin ol her beladan”

sonra şöyle devam ediyor: “Edebi olmayan kimse Allah’ın rahmet ve lütfundan mahrum kalır. Edebi olmayan yalnız kendine kötülük yapmış olmaz; belki bütün dünyayı ateşe vermiş olur...”

İslam dini giyim-kuşamdan, tutum ve davranışlarımıza kadar her müslümanın uyması gereken edep ve haya ile ilgili en güzel ahlaki ölçüleri belirlemiş, aşırılığa ve kuralları çiğneme izin vermemiştir. Nitekim Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Ey insanoğlu! Size mahrem yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbiseler verdik. Takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma- utanma) elbisesi var ya, işte o daha hayırlıdır. Bu, öğüt almaları için Allah’ın merhametinin alametlerindendir. Ey Ademoğulları, şeytan ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak ana-babanızı cennetten çıkardığı gibi, sizi de aldatıp doğru yoldan saptırmasın...” (Araf,26-27)

Vücudumuzun mahrem yerlerinin açılması, başkalarına gösterilmesi, görüntülerinin yayınlanması İslâma göre haramdır, günahtır. Son zamanlarda, haya ve utanma sınırlarını aşan kıyafetlerin giyildiği, böyle görüntülerin sosyal medyada sergilendiği dikkatleri çekmektedir. Genel ahlak ve edep kurallarına uymayan bu durum, inanç ve örfüne bağlı milletimizi üzdüğü gibi haya ve utanma duygularının aşınmasına, çocuklarımız ve gençlerimiz açısından da kötü örnek oluşmasına sebep olmaktadır. Her konuda bizlere rehber olan sevgili Peygamberimizin bu husustaki uyarılarına dikkat etmemiz hayati önem taşımaktadır:

“Haya duygusu imandandır.”

“İlk peygamberlerden itibaren halkın hatırında kalan bir söz vardır: Utanmadıktan sonra dilediğini yap.”

“Hayanın hepsi hayırdır.” (Müslüm, İman-61)   

                                                           

 

                                                                                                                                                 24.09.2020

                                                                                                                                           Mustafa NURGÜN

                                                                                                                                         Kartepe İlçe Müftüsü