09.05.2016

Mirac Kandili

İnşaallah 3 Mayıs Salı gününü Çarşambaya bağlayan gece Miraç Kandilini idrak edeceğiz. Gecemizin mübarek olmasını, iyilik ve güzelliklere vesile kılmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.

Miraç Kandili, Sevgili Peygaberimiz Hz.Muhammed (sav) Efendimizin 621 yılında gecenin bir anında Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’deki Mescid-i Aksa’ya, oradan da göklere seyahat ettirildiği mübarek bir gecenin adıdır. Bu gecede Rasülullah’a, Yüce Allah’ın sonsuz kudretinin ve ilminin ne kadar geniş olduğunu belirten alametler gösterilmiştir. Miraç mucizesi daha önce hiçbir peygambere nasip olmayıp,, sadece Sevgili Peygamberimize Rabbimizin özel bir ikramıdır. Nitekim Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de: “Kulu Muhammed’i bir gecede Mescid-i Haram’dan kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için, çevresini bereketli kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Doğrusu O, işitir ve görür.” buyurmuştur. (İsra Suresi,1)

Miraç gecesinin sabahında Peygamberimiz yaşadıklarını bir bir haber vermiş, Sahabe-i Kiram da tereddütsüz inanmıştır. Çünki hiçbir zaman kendisinden gerçek olmayan bir şey duyulmamış, O’nun doğruluk ve dürüstlüğünü dost-düşman herkes kabul etmişti. Ancak, Mekke Müşrikleri Miraç hadisesini duyar duymaz şaşkınlığa kapılarak: “Bir gecede hiç bu kadar yerler gezilebilir mi?” demişlerdi. Zira, onlar miracın üstün gerçeklerini kavrayacak seviyede değillerdi. Allah’ın sonsuz kudreti ile insanın sınırlı gücünü birbirine karıştırıyorlar, bu olağanüstü durumu maddi açıdan ele alıyorlardı. Fakat O’na samimiyetle inanmış müminler, bu harikulade olay karşısında hiç tereddüt etmeden hemen tasdik etmişlerdi. Nitekim Hz.Ebubekir (ra) bunu en güçlü bir şekilde tasdikinden dolayı “sıddik” unvanına mazhar olmuştur. İşte, Miraç gecesi böylesine kutlu ve bereketli bir gecedir.

Miraç hediyelerini değerlendirelim!

Miraç hadisesinin biz müminleri ilgilendiren yönü, mahiyetinden daha çok neticesi ve Peygamberimizin ümmetine bildirdiği hediye ve müjdelerdir.

1-Miraç hediyelerinin ilki, İslam dininin temeli sayılan namazdır. Namaz Hz.Allah’ın (cc) kullarına bir miraç hediyesidir. Onun içindir ki, “Namaz müminin miracı” olmuştur. Nasıl ki, Sevgili Peygamberimiz (sav) Miraçda vasıtalardan arınmış olarak, Yüce Allah’la buluştu ise; mümin de namazda vasıtasız olarak doğrudan Rabbinin huzuruna çıkar, sadece O’na kulluk etme ve sadece O’dan yardım isteme fırsatını bulur. Bu vesileyle mümin, günde beş vakit namazını samimiyetle ve huşu içerisinde kılacak, namaz onun için bir miraç olacak ve kul bu sayede Hakk’a doğru manen yol alacaktır.

2-Miracın ikinci bir hediyesi, Bakara Suresinin son iki ayetinin nazil oluşudur. “Amenerrasülü” olarak da bilinen ve memleketimizde yatsı namazlarından sonra “Mihrabiye” olarak okunan bu ayetlerde, ilahi emirler karşısında mutlak itaate yönelen müminlerin inançlarındaki sadakatleri dile getirilmektedir. Ayrıca, bu ayetlerde sorumluluklar hafifletilmiş, bazı kolaylıklardan bahsedilmiştir. Nitekim, söz konusu bakara suresinin 286. ayetinde meâlen: “Allah (cc), her şahsı ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef tutar.” buyurularak, gücümüzün yetmediği şeylerden sorumlu olmayacağımız açıklanmıştır. Miraçda Peygamberimize vasıtasız olarak vahyedilen bu iki ayet Rasülullah Efendimizin hadislerinde övülmüş, her zaman ve özellikle yatmadan önce okunması tavsiye edilmiştir. Bir hadiste de; “Bu ayetlerin (Amenerrasulü) geceleyin yatmadan önce okunması, kişiye yeter.” buyurulmuştur. (Buhari, fedailü’l-Kur’an)

3- Miracın üçüncü ve önemli bir hediyesi de, Hz.Peygamberin ümmetinden Allah’a şirk koşanların dışındakilerin affedilebileceklerinin va’d edilmiş olmasıdır. İnsan bilerek veya bilmeyerek günah işleyebilir. İşlenen günahlardan dolayı pişmanlık duymak ve Allah’tan af dilemek, bir daha günah işlememeye söz vermek kaydıyla Allah’u Teala, işlenen günahları affedebilir. Nitekim bu konuda Kur’an-ı Kerim’de Rabbimiz mealen şöyle buyurmuşlardır: ”Allah kendisine şirk (ortak) koşulmasını asla bağışlamaz: ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah’a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır.” (Nisa suresi, 116)

Bu gecede yapılabilecek ibadetler

Miraç Kandilini fırsat bilerek çeşitli sebeplerle lekelenen kalplerimizi önce tövbe ve istiğfar ile temizlemeli, sonra da Allah sevgisi ve ona kulluk niyetiyle iyi bir mümin olmaya gayret göstermeliyiz. Fitne, fesat, gıybet ve iftira gibi bizi birbirimize düşüren günahlardan uzak durmalı, dargınlık ve kırgınlıkları ortadan kaldırarak kucaklaşmalı, bir olmaya, diri olmaya, çaba sarf etmeliyiz.

Birlik ve beraberliğimizi, huzur ve güvenliğimizi bozmak isteyenlere fırsat vermemeliyiz. Bu geceye mahsus özel bir ibadet şekli yoktur. Ancak kaza namazı veya nafile namaz kılmak suretiyle, Kur’an-ı Kerim okumakla, tövbe-istiğfar ve dua etmekle, Peygamberimize salatü selam getirmekle, fakir ve kimsesiz çocuklara yardım etmekle, nafile oruç tutmakla İnşallah bu miraç gecesini değerlendirmiş oluruz.

Mübarek Miraç Kandilinin ülkemiz, milletimiz ve İslam alemi için hayırlara vesile kılmasını kudreti sonsuz Yüce Rabbim’den niyaz ediyor, Kartepe’li hemşehrilerimizin kandillerini tebrik ediyorum.

29.04.2016

Mustafa NURGÜN

Kartepe Müftüsü