19.04.2024

19 Nisan 2024 Cuma Vaazı

İSLAMDA ÇOCUK EĞİTİMİ

 

Kıymetli kardeşlerim, bugünkü vaazımızda yüce dinimizin ‘Çocuk Eğitimine’ verdiği önemi, bizlere yol gösterici olarak gönderilen yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimin ayetleri ve yine her konu da bizi aydınlatan yol gösterici olan Peygamber Efendimizin çok kıymetli Hadis-i Şerifleri doğrultusunda sizlere aktaracağız.

Kur’an-ı Kerim’de birçok ayeti Kerime’de, insanın en güzel surette yaratıldığına vurgu yapılmıştır (Tin 95/4). Peygamber Efendimiz’de (s.a.v.) Her çocuk ancak fıtrat üzere dünyaya getirilir. Bundan sonra annesi babası (Yahudi ise) O’nu Yahudi yapar,(Hristiyan ise) Onu Hristiyan yapar, (Mecusi ise) Mecusi yapar (Buhari, Cenaiz, 92) diyerek, fıtrat üzere bir hayat sürmesi için ailesine düşen büyük sorumluluğa dikkatleri çekmiştir.

Hadisi Şerif, bizlere gösteriyor ki, her insan yaratılış özelliği itibarı ile isteyerek, hakkı kabul etmeye hazır halde yaratılmıştır. Aksi bir yönlendirme olmadığı takdirde eşi ve benzeri bulunmayan yaratıcısını tanımaya hazırdır.

Kur’an-ı Kerimin ifadesi ile ‘‘Göz Aydınlığı’’ (Furkan 25/74) olan evlatlarımız, yine Kuran-ı Kerimin ifadesi ile bizim için birer imtihan vesilesidir. ‘‘Bilin ki mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan vesilesidir. Katında büyük mükâfat olan ise ancak Allah’tır.” (Enfâl, 8/28) “Hepiniz çobansınız ve hepiniz çobanlığınızdan sorumlusunuz (Buhari, Cuma 11) .

“Çocuklarınıza hoş muamelede bulunun ve onları güzel terbiye edin(İbn-i Mace, Edeb 3 ).

“Hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir bağışta bulunmuş olamaz (Tirmizi, Birr 33).

 

Şu ana kadar ele almış olduğumuz ayetler ve hadisi şerifler bize gösteriyor ki, bizim için sevinç kaynağı olan evlatlarımız aynı zamanda bizler için Rabbimiz’den gelen bir emanet ve imtihan vesilesidir. Bize düşen bu emaneti Rabbimizden aldığımız şekilde fıtratına uygun olarak yetiştirmek ve yine Yüce Yaratıcıya fıtrat üzere teslim edebilmektir.

Dinimize göre aile kutsaldır, çünkü çocuk eğitiminin ilk basamağı aile ile şekillenir, ilk dinî ve ahlaki bilgi ve tutumlar ailede öğrenilir, küçük yaşlarda öğrenilen bu bilgiler, ferdin hayatına derin bir şekilde yerleşir. Peygamber Efendimiz çocuklara karşı nasıl bir tutum izlemişse, bize de o minvalde bir yol izlemek uygun düşecektir. Hadis-i Şerifler ışığında Peygamberimizin ‘‘Çocuk Eğitiminde’’ dikkat ettiği hususlara değinelim.

 

ÇOCUKLARIMIZA GÜZEL İSİM KOYALIM

 

Ailede Eğitim, Peygamber Efendimizin uygulaması ile İlk doğduğu andan itibaren başlar. O Medine’de doğan ilk muhacir bebeği, daha sonra cesur ve abid bir kumandan olacak Abdullah b. Zübeyri şefkatle kucağına alarak hayatı için hayır ve bereket dileyerek dualar eşliğinde ismini koyarak (Buhari, Menakıbü’l Ensar, 45), bize bir çocuk için yapılacak ilk vazife hakkında yol göstermiştir. Hayatı anlamlı kılarak sahibini hayra yönelten isimler verilmesini tavsiye ederek çocuk eğitiminin başlangıç noktasını göstermiştir. Çocuğa verilen bu isim onu geçmişine ve kültürüne bağlayarak, karakterinin şekillenmesinde rol oynar. Güzel manalı bir isim, yeni bir başlangıcın güzel bir hayatın müjdecisi olur.

 

ÇOCUKLARIMIZA SEVGİYLE YAKLAŞALIM

 

Çocuk sevgiyle, şefkatle büyütülmeli, Peygamber Efendimiz çocuklara karşı her zaman sevgisini izhar etmiştir. Kimi zaman onları sevip okşamış, kimi zaman şakalaşmış, kimi zaman torunlarını sırtında gezdirmiştir. Kızı Fatıma yanına geldiğinde ayağa kalkıp karşılamış, elinden tutup kendi yerine oturtmuştur. Çocuklarına sevgi göstermeyen, öpmediğini söyleyen bir sahabiye bunun yanlış olduğunu dile getirmiştir.

 

ÇOCUKLARIMIZA GÜZEL ÖRNEK OLALIM

 

Çocuklarımız duyduğunu, okuduğunu değil gördüklerini benimserler, özellikle anne babalarını model alarak davranışlarına yön verirler.

Yine Peygamber Efendimizin hayatından bir örnek verelim, Abdullah b. Amir’in annesi bir gün evladına seslenir ve ‘‘Gel, sana bir şey vereceğim’’ der. Peygamber Efendimizde ona gerçekten bir şey verip vermeyeceğini sorar. Evet ya Rasulallah ona hurma vereceğim cevabını alınca ‘Aman dikkat et! Eğer ona bir şey vermemiş olsaydın, senin için bir tür yalan yazılacaktı’ der (Ebu Davud Edep 80). Anne babası doğru sözlü olan çocuk da dürüstlüğü öğrenecektir.

 

ÇOCUKLARIMIZA İMAN ESASLARINI ÖĞRETELİM

 

Henüz ergenlik yaşına gelmemiş İbnu Seyyad’a “Benim Allah’ın elçisi olduğuma şehadet eder misin?” diyerek, bu çocuğu iman edip Müslüman olmaya çağırdığını(Buhari, Cihad 182 ),

yine kendisine hizmet eden Yahudi bir çocuk hastalanınca, onu ziyarete gittiğini ve bu esnada onu İslam’a davet ettiğini, çocuğun da babasından izin alarak Müslüman olduğunu (Ebu Davud, Cenaiz 5) rivayetlerden öğreniyoruz.

Hz. Peygamber (sav) çocuklara iman esaslarını öğretirken, iman esaslarını kabule çağırmanın yanında, onların zamanla ilerleyen yaşlarına göre Allah’a olan imanlarını güçlendirecek ve fikri temel bulacak uygulamalara da başvurduğunu görmekteyiz. Buradan hareketle çocuklarımıza ilk olarak iman esaslarını tam olarak kavratmaya çalışmalıyız. Konuyu detaylı bir şekilde aydınlatan şu örnek bize yol gösterici olması açısından son derece önemlidir:

On üç yaşına kadar Hz. Peygamber (sav)’in yanında kalan Abdullah b. Abbas’dan rivayetle ;Bir gün Peygamberimiz devesine binmiş, ben de onun terkisindeyim. Bana şöyle buyurdu: “Abdullah! Öncelikle sana şunları söylemek isterim. Genişlik zamanında kendini Allah’a sevdir ki, O da seni sıkıntılı zamanında sevsin. Allah’ın emir ve yasaklarına önem ver ki, Allah da sana önem versin, seni gözetsin. Allah’ın hakkını gözet ki, O’nu yanı başında bulasın. Bir şey istediğin zaman Allah’tan iste. Yardım dilediğinde Allah’tan dile. Şunu bil ki bütün varlıklar elbirliği ile sana zarar vermek isteseler, Allah’ın takdir ettiğinden başkasını yapamazlar. Kaderi yazan kalemin işi bitmiş, yazılanlar ise kurumuştur. Bilmiş ol ki, Allah’ın yardımı ancak sabredenler içindir ve her zorlukla beraber mutlaka bir kolaylık vardır”(Tirmizi, Kıyamet 60 ). Hz. Peygamber (sav), iman esaslarının yanında, bu imanın nasıl olacağı, özellikle Allah’a imanın nasıl algılanması gerektiği konusunda ve Allah ile kurulacak ilişkinin hayata nasıl yansıyacağı hususunda özlü ifadelere yer vermektedir. Bu da bize, çocuğun gelişimine paralel olarak iman esaslarının detayına inilebileceği hakkında yol göstermektedir.

 

ÇOCUKLARIMIZA İBADET ETMEYİ ÖĞRETELİM

 

Hz. Peygamber (sav)’in, çocukların ibadet eğitimi ve öğretiminde de aynı hassasiyeti gösterdiğini, erişkinlikle beraber ibadetlerini severek isteyerek yapabilen insanlar olmaları için, küçük yaşlardan itibaren onlarla ilgilendiğini ve rehberlik ettiğini şu uygulamalardan ve hadislerden anlamaktayız. Hz. Enes anlatıyor: “Bana Peygamberimizin ilk tavsiyesi şu oldu: Sana sır olarak verdiğim şeyleri kimseye açıklama. Güvenilir bir kişi ol! Bundan dolayı annem ve hanımları benden Peygamberimize ait gizli konuları sorduklarında kesinlikle bir şey söylemezdim. Peygamberimizin bana diğer tavsiyeleri şöyle idi: Oğulcuğum abdestini tam ve güzelce al ki, ömrün uzun olsun. Koruyucu melekler de seni sevsin ve korusun. Enes! Gusül abdesti alırken güzelce yıkan. Saç diplerini iyice ıslat ve tenini de güzelce temizleyerek yıka. Şayet böyle yaparsan, yıkandığın yerden ayrılırken günah ve hatalardan da arınmış olarak çıkarsın. Oğulcuğum, elinden geldikçe abdestli ol. Çünkü kim abdestli olarak ölürse ona şehitlik sevabı verilir. Enes! Namaz kılarken, rükûa gidince ellerinle dizlerini sıkıca tut. Parmaklarını birbirinden ayır. Dirseklerini yanlarına yapıştırma. Oğulcuğum, rükûdan kalkınca her uzvun tam olarak yerine gelsin. Çünkü Allah, kıyamet gününde rüku ile secde arasında belini doğrultmayana merhamet etmeyecektir. Oğulcuğum secde edince de alnını ve ellerini yere tam olarak koy. Horozun yeri gagalaması gibi sen de secdeden çabuk kalkma. Secdede kollarını yere serme. Namazda sağa sola bakmaktan sakın.

Oğulcuğum, namazını devamlı kılmaya özen göster. Eğer buna özen gösterirsen, melekler de senin için rahmet dileğinde bulunurlar. Müslümanların büyüklerine hürmet, küçüklerine de sevgi göster.(Ebu Davud, Edep 1)

 

 

ZAMANIN GEREKLERİNİ ÖĞRETELİM

 

Özellikle çocuğun toprakla ve toprak üstünde rahatça oyun oynamasını teşvik eden Hz. Peygamber (sav), ‘‘Toprak çocukların ilkbaharıdır’’buyurmaktadır. Ayrıca Hz. Hasan'ın yedi ve Hz. Hüseyin'in altı yaşlarında iken Hz. Peygamber (sav)'in huzurunda ok atma müsabakası yaptıklarını, başka bir seferinde güreştiklerini, yine Hz. Peygamber (sav)'in yüzmeyi teşvik ettiğini, çocuklara biniciliğin de öğretilmesini ve yapılan müsabakalara götürülmelerini tavsiye ettiğini hadislerde görmekteyiz.

Bütün bunlardan, sünnette çocukların oyunla iç içe olmaları gerektiğini, bedeni gelişimleri yanında, sosyal, duygusal, zihinsel vb. gelişimlerine katkı sağlamasının mümkün olabileceğini anlamaktayız. Bu oyunlar, hem çocuğun hoş vakit geçirip kendi kâbiliyetini geliştirebileceği nitelik taşımakta, hem de çocuğa ilerideki hayatında faydası olacak bilgiler öğrenmesine yardımcı olacaktır.

 

TEMEL ALIŞKANLIKLARI KAZANDIRALIM

 

Yemeğe başlamadan önce ve yedikten sonra ellerin yıkanması (Tirmizi Etime 39),

besmele ile başlayıp (Ebu Davud Etime 16), duâ ile bitirilmesi (Ebu Davud Etime 53),

sağ elle yeme, önünden ve tabağın kıyısından alınması, ellerin sağa sola dayanmaması, yüzükoyun yatarken yenilmemesi, suyun üç solukta içilmesi, sofraya konan yemek hoşa gitmese dahi tenkit edilmemesi, ekmeğin küçük parçalara bölünmesi, kırıntı döküntü şeklinde yemeğin atılıp israf edilmemesi, soğan ve sarımsak gibi koku yapan gıdaların çiğ olarak yenilip etrafın rahatsız edilmemesi, suyun bardağın kırık yerinden içilmemesi, su ve yemek kaplarının içine üflenmemesi, yemeğin çok sıcak yenilmemesi gibi hususları evlatlarımıza öğretmeliyiz.

 

Peygamber Efendimizin hayatından kesitler eşliğinde ‘‘Çocuk Eğitimi’’ konusunu sizlere aktarmaya çalıştık. Rabbimizin emaneti olan yavrularımızı iyi bir eğitimle yetiştirerek, dünya ve Ahiret hayatına hazırlamak Rabbimizden duamızdır.

 

EY RABBİMİZ! BİZE MUTLULUK GETİRECEK EŞLER VE ÇOCUKLAR BAHŞET; BİZİ GÜNAHTAN SAKINANLARA ÖNCÜ YAP

FURKAN 25/74

 

 

İnci AR BÜYÜKAKIN

İl Vaizi